Enerjiğim, enerjiksin, enerjiğiz. Enerjiniz çok güzel, enerjiniz çok düşük… Peki nedir bu enerji?
Enerji, çevreden ya da iç dünyamızdan gelen uyaranların bizde yarattığı fiziksel ve ruhsal tepkilerdir. Örneğin komik bir fıkraya güleriz, enerjimiz oradaki anlamı kavrayıp, pek çok kasımızın gerilmesine yani gülmeye harcanır.
Freud fizik yasalarında olduğu gibi iç dünyamızda da enerjinin korunumundan söz ederek, psikopatolojilerde enerjinin azalmadığını sadece yer değiştirdiğini belirtmiştir.
Mesela uykumuz gelince enerjimiz düşer zannedebilirsiniz, oysa enerjimiz bizi uyutan mekanizmaların çalışmasına harcanır (parasempatik ss devreye girerek göz kapaklarımız ağırlaşır, pelte gibi oluruz) ve biz mışıl mışıl uyumak için kurgulanmış bir sistemin içindeyizdir. Evet aktif hareketli değilizdir ama enerjimiz dinlenmek için harcanmaktadır.
Son yıllarda söz edilen duygusal enerji ise W.Reich tarafından ortaya atılmıştır. Olumsuz yaşantılar nedeniyle duygusal enerjinin bedende bir zırh oluşturduğu ve bu zırhın bizim sağlığımızı etkilediğini söyler Reich. Elbette uzak doğu felsefelerini de unutmamak gerekir.
Geştalt terapinin kurucusu Perls, bu görüşlerden etkilenerek beden çalışmalarına ruhsal olanlar kadar eşdeğer bir önem vermiştir.
Enerji, ihtiyaçlarımızı karşılamak için üretilen bedensel güçtür aslında, hep gülmek, coşmak, o la la değildir.
Duygularınız nasılsa enerjiniz oradadır. Üzgünseniz bedensel olarak rahatlamaya, kızgınsanız alternatifler bulmaya, coşkuluysanız neşelenmeye harcanacak bir enerjiniz vardır. ⭐⭐
Merak etmeyin enerji, son nefesimize kadar bitmez sadece yer değiştirir;
siz orayı fark edin ve bunun kıymetini bilin yeter.